AFAZİ HAKKINDA
Afazi Nedir?
Kaza, travma, beyin tümörü ve beyin kanaması gibi durumlarda beyinde oluşan hasar sonucunda bireyde yazma, anlama, dinleme, okuma ve konuşmayı etkileyen bir dil ve konuşma bozukluğudur.
Afazi Çeşitleri Nelerdir?
Afazi genel olarak 4 şekilde görülebilir.
Wernicke –Duyu Afazi
Broca-Motor Afazi
Global Afazi
İletim Afazisi
Wernicke-Duyu Afazisi: Wernicke alanı beyinde broadmanın 22. alanıdır. Duyma alanından gelen bilgiler insan belleğindeki eski bilgilerle karşılaştırılıp yorumlanarak wernicke alanına iletilir. Wernicke alanında gelen bilgiler yorumlanıp sözcükler düzenlenir. Wernicke- Duyu Afazisinde duyma olsa da duyulan sözcükler anlamlandırılamaz. Wernicke afazide (b, p), (v, f ) gibi harfler karıştırılabilir. Konuşma akıcıdır ancak anlamsızdır. Çevredeki insanlar hastanın zeka problemi olduğunu düşünebilir.
Broca Afazi: Beynin temporal lobunda 44, 45. Broadman alanıdır. Beynin motor konuşma alanıdır. Fransız bilim adamı Paul Broca tanımladığı için broca adını almıştır. Broca alanından çıkan sinyaller normalde ses telleri, gırtlak, dudak, ağız ve konuşmada etkili olan yardımcı kasları çalıştırarak konuşmayı sağlar.
Broca alanında gelişen bir problem mevcutsa wernicke alanından yorumlanarak broca alanına gelen bilgilerin konuşmaya çevrilmesinde sorun oluşacaktır. Hasta düşünür, anlar fakat konuşamaz. Hastalar konuşurken yaptıkları hataları anlarlar ve düşündüklerini söyleyemedikleri için çok gergin olabilirler.
Global-Total Afazi: Broca ve wernicke alanlarının birlikte hasara uğraması sonucunda total afazi gelişir. Bu tip hastalarda anlama, okuma, konuşma, yazma ve söylenenleri tekrar etme durumlarının hepsi birlikte bozuktur.
İletim Afazisi: Wernicke ve broca alanlarının arasındaki bağlantı bölgesinde hasar mevcuttur. Hastanın söyleneni tekrar etmesi bozuktur.
Afazide Zihinsel Faaliyetler Etkilenir mi?
Her hastada zihinsel faaliyetler etkilenmez. Bu durum beyinde hasar gören bölgelerin genişliği ile ilgilidir.
Afazi Ruhsal Bir Hastalığa Benzer mi?
Afazide ruhsal hastalıklarda görülen bilinçsiz davranışlar gözlenmez. Ancak afazili hastalar kendilerini ifade edemedikleri için çok gergin olabilirler. Hastaları toplum içinde zor durumda bırakan ve yaşam kalitelerini düşüren bir rahatsızlıktır.
Bazı afazi hastaları nesnelerin isimlerini unuturlar ve nesneleri çok dolaylı bir şekilde anlatırlar. Örneğin ‘şeker’ adını unutan hasta bu kelimeyi söylemesi gerektiğinde uzun uzun kelimeyi anlatabilir. ‘ Çaya, kahveye koyduğumuz tatlandıran madde’ diyerek şekeri anlatmaya çalışabilir.
Bazı afazi hastaları ise bazı kelimeleri gereksiz olarak her cümlesinde kullanabilir. Örneğin afazili bir hastamız neredeyse her cümlesinde ‘bundan sonra’ kalıbını kullanmaktaydı.
Afazi Her Yaşta Görülebilir mi?
Afazi çocuklarda dahil her yaşta gelişebilir. Ancak kaza, travma gibi durumlar daha çok yetişkinlerde oluştuğu için yetişkinlerde daha fazla gözlenebilir.
Hastalarda Afazi Teşhisi Nasıl Koyulur?
Beyin cerrahi ve nöroloji uzmanlarının muayenesi sonucunda fark edilir. Hastanın afazi çeşidinin değerlendirilmesinde dil, konuşma terapistleri, odyoloji ve konuşma bozuklukları uzmanları görev alır. Ayrıca hastaların bedenlerindeki diğer rahatsızlıklar için fizik tedavi ve psikolojik desteğe de ihtiyaçları olabilir.
Afazi Kesin Tedavi Edilebilir mi?
Afazi tedavisi hastalığın derecesine bağlıdır. Bazı hafif vakalarda tedaviye gerek kalmadan iyileşmeler gözlenebilir. Afazi tedavisinde hastaların dil becerilerini geliştirmek için çalışmalar yapılır. Hastanın iletişim becerilerinin geliştirilmesi için tedavi programına katılmaya istekli ve motive olmasında terapistin katkısı önemlidir. Hastanın aile yakınlarının da tedavi programına katılımı tedavi sürecini olumlu yönde etkileyecektir.
‘Bazı yenilgilerin nedeni, insanların işi yarıda bıraktıklarında, başarıya ne kadar yakın olduklarını bilmemeleridir!!!!’ Thomas Edison
Seval CEYLAN
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı
KEKEMELİĞE DAİR
Kekemelik Nedir? Kekemelik konuşma akıcılığının bozulması; tekrarlarla (ka-ka-ka-kapı), uzatmalarla (kaaaaaapı), seslerde ve hecelerde anormal duraksamalar şeklinde (ses olmadan) belirtileri olan ve iletişim bozukluğuna yol açan bir hastalıktır. Kekemelik farklı şiddetlerde olabilir. Konuşma çabasıyla beraber değişik yüz ve vücut hareketlerinin eşlik ettiği (tikler) olabilmektedir.
Kekemelik sadece konuşmada ortaya çıkan bir sorun değildir aynı zamanda kişiler arası iletişimi olumsuz etkileyen ve bunun sonucunda hastanın ve ailesinin yaşam kalitesini bozan bir hastalıktır.
Kekemeliğin Sebepleri Nelerdir? Kekemeliğin gelişmesinde payı olan 4 olası neden vardır. Genetik; Kekeme olan şahısların aile bireylerinden bazılarında da kekemelik olabilmektedir. Çocuklarda dil ve konuşma problemleriyle beraber gelişimsel olarak kekemelik gözlenebilir. Nörofizyolojik nedenlerle gelişebilir; son yıllardaki nörolojik araştırmalar kekemelerde dil ve konuşma süreçlerinin kekeme olmayanlardan biraz farklı olduğunu göstermektedir. Aile tutumlarının etkisi olabilir; Ebeveynlerin çocuktan yüksek beklenti içinde olmaları ve ailenin hızlı yaşam tarzı kekemeliğe katkıda bulunabilir.
Kekemeliğin altta yatan mekanizmasının araştırıldığı çok fazla araştırma yapılmasına ve değişik teoriler ortaya koyulmasına rağmen kekemeliğin nedeni henüz tam açıklanamamıştır (1).
Kekemeliğin Görülmesinde Cinsiyetler Arasında Fark Var mıdır? Kekemelik erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha fazla görülmektedir.
Kekemeliğin Sebebi Duygusal ve Psikolojik Problemler midir? Kekeme çocuk ve yetişkinler kekeme olmayanlara göre duygusal ve psikolojik problemli değillerdir. Ancak korku, üzüntü ve psikolojik travma nedeniyle mevcut kekemelik tetiklenebilir.
Çocuğum Kekelemeye Başladı. Ben Beklemeli miyim Yoksa Hemen Yardım mı Almalıyım? Eğer çocuğunuzun kekeme olduğunu düşünüyorsanız en iyi yol hemen yardım almaktır. Eğer çocuğunuzun kekemeliği üç aydan altı aya kadar sürerse veya özellikle şiddetliyse bir Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanına veya Dil, Konuşma Terapistine başvurmalısınız.
Kekemelik Tedavi Edilebilir mi? Evet. Hem çocuklarda hem de yetişkin kekeme hastalarda çeşitli ve başarılı kekemelik tedavi yaklaşımları mevcuttur. Ancak yardım alınan kişinin konuşma bozuklukları alanında çalışan bir uzman olmasına dikkat edilmelidir. Etrafta kekemelik hakkında ‘14 günde kekemeliğe son’ gibi hastaları yanlış yönlendiren afişler bulunabilmektedir. Bunlara aldanmamakta fayda vardır. Kekemelik tedavi süresi hastanın durumuna göre değişebilen bir süreçtir.
Kekemelikte Kesin Tedaviyi Sağlayan Bir İlaç veya Cihaz Mevcut mudur? Kekemeliğin mucizeler yaratan ve anında etki eden bir tedavisi yoktur. Kekemelik aletlerle ve ilaçlarla bir anda gelişme sağlanabilecek bir hastalık değildir. Konuşma uzmanlarının uygulayacağı konuşma terapi seanslarıyla gelişme gösterebilecek bir durumdur. Bunun yanında sadece çocukluk çağında olanlarla değil; genç yetişkin, yetişkin ve yaşlılar da kekemelik tedavi programlarından fayda görebilmektedir.
Kekemeliğe Dair Dünyadaki Bilimsel Çalışma Sonuçları Neleri Gösteriyor? Çalışmalar kekemeliğin konuşmayı içeren birçok nöral sistemi etkilediğini gösterir. Ayrıca kekeme olan ve kekeme olmayanların farklı işitsel gelişim izlediği gösterilmiştir (2).
Bunlara bir örnek Andrea ve ark (2007) tarafından kekemeliğin düzelmesiyle beyin aktivitesi arasında bağlantı olup olmadığını araştırmak amacıyla çalışma yapılmış. 3 kekeme hastada Uyarılmış İşitsel Beyin Sapı Yanıtları (ABR) testinde P 300 latansları değerlendirilmiş. Hastalarda konuşma terapi öncesi ve sonrası yapılan ölçümlerde; tedavi sonrası düzelen hastalarda P300 latanslarında ve I. dalgada azalma gözlenmiştir (3). Bu durum kekeme hastalarda konuşma terapisi ile tedavi sonucunda nöral plastisite geliştiğine işarettir.
Nörolojik çalışmalardaki son gelişmeler göstermiştir ki; gelişimsel kekemelerde işitsel nöral aktivitelerde ve beyin motor alanlarında basal ganglia gibi subkortikal alanlarda anormallikler olabilmektedir (2, 4). Herkesin anlayabileceği bir dille söylemek gerekirse bu araştırmalarda; kekeme insanların beyinlerinde bazı nörolojik faaliyetlerin kekeme olmayanlardan daha farklı olduğu belirlenmiş.
Tarihte Kekemelik Hastalığıyla Mücadele Eden Ünlüler Kimlerdir? VI. İngiliz kralı George. Kral George’nin yaşam öyküsünün konu alındığı filmde onun zorlu mücadeleyle kekemeliği nasıl yendiği gözler önüne serilmiştir. Yine gençlik yıllarında kekemelik sıkıntısı yaşayan Julia Roberts kekemeliği tedavi görerek yenmiştir. Marilyn Monroe bu hastalıktan sıkıntı çekmiş ve film çekimlerinde bu durum bazı sahnelerin defalarca tekrarlanmasına neden olmuştur.
Tedavim Uzun Sürer mi? Tedavi süresi kekemeliğin derecesi ve hastanın tedaviye katılmak için gösterdiği motivasyon, ailenin yaklaşımı ve hastanın diğer durumlarına göre değişebilen bir süreçtir. Şüphesiz terapiyi uygulayan uzmanın hasta ile güzel bir iletişim içinde olması tedavi sürecini olumlu etkileyecek faktörlerin başında gelmektedir.
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı
Seval CEYLAN
KAYNAKLAR:
1. E. Yairi and N. Ambrose, “Epidemiology of stuttering: 21st century advances,” Journal of Fluency Disorders, vol. 38, no. 2, pp. 66–87, 2013.
2. A. L. Foundas, A. M. Bollich, D. M. Corey, M. Hurley, and K. M. Heilman, “Anomalous anatomy of speech-language areas in adults with persistent developmental stuttering,” Neurology 2001; vol. 57, no. 2, pp. 207–215
3. Andrade CR, Sassi FC, Matas CG, Nevas IF, Martins VO. P 300 event-related potentials in stuttres pre and post treatment . Pro Fono 2007; 19(4): 401-5
4. R. J. Ingham, “Brain imaging studies of developmental stuttering,” Journal of Communication Disorders 2001; vol. 34, no. 6, pp. 493–516
Mutasyonel Falsetto Nedir?
Psikolojik nedenlerle gelişen bir ses bozukluğudur. Puberfoni, çocuk sesi ve tamamlanmamış ses mutasyonu olarak isimlendirilebilir. Erkek çocuklarda; çocukluk döneminden ergenliğe geçerken oluşan maturasyonel değişimleri psikolojik olarak kabullenememe sonucunda gelişir. Bu hastalar ergenlik veya yetişkinlik dönemine geldiklerinde çocuklukta kullandıkları yüksek perdeli sesin kullanımına devam edebilirler. Bu durum Mutasyonel Falsetto olarak tanımlanır.
Bayanlarda Gözlenebilir mi?
Falsetto nadir olarak bayanlarda da gözlenebilen bir hastalıktır. E Verdolini ve ark (2006) ergenlik sonrası bayanlarda gözlenen puberfoniyi juvenile resonanse bozukluğu olarak ifade etmişlerdir (Boone, D 2005).
Mutasyonel Falsetto Nedenleri Nelerdir?
Genelde erkek çocuklar; ergenliğe geçerken hızlı ilerleyen fiziksel değişimlerle beraber artan yetişkinlik benzeri duyguları ve sorumlulukları kabullenmekte güçlük çekerler. Bu tip hastalar puberte öncesi seslerini kullanmaya devam ederler. Bu adaptasyon fazı erkeklerde 6 ay ile 1 yıl, kız çocuklarda 6 hafta ile 3 ay arasında devam edebilmektedir (Kenn, K 2011).
Mutasyonel Falsetto Belirtileri Nelerdir?
Hastaların sesleri yaşları ve görüntüleri ile örtüşmeyecek derecede incedir. Erişkin erkeklerde 125 Hz olması beklenen temel frekans (Fo) falsetto fonasyonunda 200- 220 Hz veya daha yüksektir. Çocuk sesi gibi ince bir ses çıkartırlar. Aynı zamanda hastaların seslerinde perde kırılmaları vardır.
Mutasyonel Falsettonun Tedavisi Var mıdır?
Mutasyonel Falsetto hastalığı ses terapisine güzel yanıt veren bir rahatsızlıktır. Bazı hastalar kısa süreli ses terapisiyle normal seslerine ulaşabilirler. Düzenli ses terapisi ve yeni sesin oturması için hasta takibinin önemi büyüktür.
Çocuğumda Mutasyonel Falsetto Olduğunu Düşünüyorum Ne Yapmalıyım?
Fazla vakit kaybetmeden hemen tıbbi yardım almanızda fayda vardır. Ses bozukluklarıyla ilgilenen bir Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanından yardım alabilirsiniz. Genel olarak mutasyonel falsetto hastalığında doğru kişinin vereceği ve düzenli olarak yapılacak ses terapisi ile hedeflenen sese kısa sürede ulaşılabilmektedir. Ancak hastaların bazılarında tedavi süreci daha zorlayıcı ve uzun sürebilmektedir ve psikolojik açıdan da yardıma gereksinim duyulabilmektedir (Boone, D 2010).
Artikülasyon ve Fonolojik Bozukluklar
Fonoloji Nedir? Fon: Ses tellerinin titreşimi sonucunda ortaya çıkan akustik enerjidir. Fonoloji (Ses bilgisi) : Bir dildeki konuşma seslerini anlam ayırt edici özelliklerine göre inceleyen bilim dalıdır.
Fonolojik Gelişim Nedir? Çocuğun anadilinin ses düzenini (Fonolojik düzen) öğrenme sürecidir. Çocuklarda genelde 7 yaşına kadar tamamlanır. Sesli harfler ve dudak harfleri (b, m gibi) daha erken öğrenilen harflerdir. ‘ r ’ gibi harfler daha zorlayıcıdır ve geç öğrenilir.
Fonolojik Bozukluk Nedir? Bir dilin anlam ayırt edici özelliklerinin bilinmesinde problem mevcuttur. Çocuk içinde bulunduğu toplum dilinin anlam ayırt edici özelliklerini tam bilememektedir.
Fonolojik Bozukluk Hangi Çeşitlerde Görülür?
• Substitution (Yerine Koyma): Çocuk kelime içinde kullanması gereken harflerin yerine başka harfler kullanmaktadır. Örneğin; Kitap yerine Kipap ; t yerine p harfi kullanılmış.
• Omission (Atlama, Çıkarma): Çocuk konuşma sırasında bazı harfleri hiç söylemeden atlamaktadır. Örneğin ; Resim yerine esim : r harfi atlanarak söylenmiştir.
• Addition (Ekleme, İlave): Çocuk sözcükte olmayan başka harfleri sözcüğe ekleyerek konuşabilir. Örneğin; Masa yerine Massa; Sözcüğe fazladan s harfi eklenmiştir.
Artilkülasyon Nedir? Fonasyonla ortaya çıkan sesin ağız, dil, dudak, yumuşak damak ve sert damak tarafından şekillendirilerek lisanın temel öğelerinin oluşturulmasıdır.
Artikülasyon Bozukluğu Nedir? Anadilin ses sistemi (fonoloji) öğrenilmesine rağmen ses üretiminde etkili olan organlarda (diş, dil, yumuşak damak, sert damak vb) problem olması sonucunda ses üretiminde bozukluk olmasıdır.
Artikülasyon Bozukluğunun Çeşitleri Nelerdir?
• Motor Artikülasyon Bozukluğu: Nörolojik bir problem sonucunda gelişebilir. 2’ye ayrılır.
1. Dizartri: Konuşma bozukluğu beynin bir bölgesinde sorun olması sonucu ilgili kas kontrolünün bozulması ve kaybına bağlıdır. Beyin tümörleri, zehirlenmeler, menenjit, beyin kanaması, parkinson hastalığı sonucunda gelişebilir. Dizartride konuşma yavaş ve zayıftır.
2. Verbal Dispraksi: Konuşma ile ilgili kaslar normal olmasına rağmen motor programlama bozukluğu nedeniyle konuşmanın bozulmasıdır. Sıklıkla hastanın genel motor becerilerinde de bozulma gözlenebilir.
• Mekanik Artikülasyon Bozukluğu: Konuşmaya yardımcı organlarda anatomik bir problem olabilir. Dil bağı, eksik diş, yarık damak, yarık dudak gibi rahatsızlıklar mekanik artikülasyon bozukluğuna yol açar.
• Sensoriyel (Odyojen) Kökenli Artikülasyon Bozukluğu: İşitme kaybına bağlı olarak gelişen artikülasyon bozukluğudur. İşitme kaybına bağlı olarak çocuk bazı harfleri tam duyamadığı için bu harflerin öğrenilmesi zorlaşır ve bu harflerin telaffuzu bozuktur.
• Fonksiyonel Artikülasyon Bozukluğu: Organik bir problem olmamasına rağmen harflerin yanlış öğrenilmesine bağlı gelişen konuşma bozukluğudur. Yakın çevrede harfleri yanlış telaffuz eden bir birey varsa çocuk bunu taklit etmesi sonucunda gelişebilir.
Çocuğum Bazı Harfleri Söyleyemiyor Ne Yapabilirim? Bazı harflerin çocuklarda gelişimi geç olabilir (örneğin r harfinin gelişimi 7 yaşını bulabilir). Çocuğunuzda harflerin çıkarılmasında yaşına göre bir problem olup olmadığını öğrenmek için bir uzmandan yardım almalısınız. Yardım alacağınız kişinin odyoloji, konuşma bozuklukları uzmanı veya dil ve konuşma terapisti olmasına özen gösteriniz. Gereksiz zaman kaybına neden olacak ve çocuğunuzun dünyasını olumsuz etkileyebilecek tedavi yaklaşımlarından uzak durmak için mutlaka konunun uzmanına başvurmalısınız.
Nasıl Bir Tedavi Yaklaşımı Uygulanır? Çocuklar öğrenmeye açık bir dönemde oldukları için etkin bir terapi programıyla güzel yanıtlar elde edilebilir. Uzman öncelikle konuşma probleminin kaynağını araştırır. Çocuğun konuşma bozukluğu kapsamlı bir şekilde değerlendirilerek problemin artikülasyon bozukluğu mu yoksa fonolojik bozukluk mu olduğu belirlenir.
Çocuğa konuşmayı destekleyici oral motor egzersizler öğretilerek uygulatılır ve taklit yöntemiyle harflerin kullanımı gösterilir. Kazanılan her harf cümle içinde kullanılarak pekiştirme çalışmaları yapılır. Çocukların dikkatini toparlayıcı oyunlar eşliğinde uygulanan terapi programlarıyla çocuğun eğlenerek öğrenmesi sağlanır.
Çocuğum İyileşebilir mi? Çocuklar öğrenmeye açık bir dönemde oldukları için etkin bir terapi programıyla güzel yanıtlar elde edilebilir. Ailenin de terapi programıyla ilgili olması ve evde de düzenli çalışmalar yapılması önemlidir. Çocuğun terapistin yanında kendini güvende hissetmesi ve terapistle iletişiminin iyi olması programın en motive edici unsurlarından biridir.
Seval CEYLAN
Odyoloji ve Konuşma Bozuklukları Uzmanı